Oynamadan oynayabileceğim oyunlar Bölüm 1/2
Gün geçmesin ki amaçsız, berbat, gereksiz veya saçma olarak nitelendirebileceğimiz bir şey üretilmesin. Bunlara oyun dünyasında örnekler bulmak da mümkün. En kötü oyunlar listesi yapardık ama artık oyun yapmasını bilmeyen ve aslında niyeti olduğu halde çok kötü bir görsellik gösteren, çok az veya hiç mekanik veya yenilik getirmeyen, aşırı pikselleşmiş veya zeka kıtlığı geçirmenize sebep olan bir oyuna zaman harcamak kendimize ve size saygısızlık geliyor.
En iyisi oyun topluluğuna bir tartışma bırakmak ve beyinlerimizin çalışmadan oyun başına oturmayı haketmemek.
Şaka bir yana neyin oyun olduğu ve olmadığı burada en büyük düşünce malzemesi iken, hangi özellikler veya elemanların yokluğu tanımsal olarak oyun olması amaçlanmış bir şeyin (mecburen şey veya ucube nesne diyelim) dijital oyun olarak sayılmasına engeldir bu da bir mesele.

Aşağıda harika ve bu konuyla eğlenen bir video bıraktım. Clicker Heroes oyunu ilginç bir örnek olabilir mi sizce de?
Şuraya kısa bir oyun tanımı zepplinnleyelim:
“Bir bilgisayar oyunu, elektronik olarak ortamlaştırılmış, eğlence biçiminde rekabet veya alternatif/sanal dünya elemanlarına sahip, etkileşimli ve kendi evreninde anlamlı hedefleri olan, tema veya hikaye akışı bulunan, yüksek görsel derinliğe haiz genellikle oyuncunun ve sanal dünyanın yönetilebildiği gelişmiş yazılımlardır.“
Bu tanıma göre etkileşimli olmayan veya anlamlı amacı, hedefleri olmayan bir yapım veya yazılım oyun olamaz.
Ya da eğlence öğesini saptırmış, eğlence biçiminden çıkan veya önemli miktarda çıkabilen yapımlar, bilgisayar oyunu olarak nitelendirilemez.
Oyun içinde yaptıklarınız size hiçbir ödül olarak dönmemesi de ayrı bir “oyun oynarken oynanmama” paradoksu yaratıyor.

Far Cry 4‘de ise oyun sonunda annenizin küllerini dökmeden önce 15 dakika oyun içinde bekleyip aksiyondan kaçabileceğiniz bir son seçeneği olduğunu biliyor muydunuz. İşte size oyun içinde bir anlığına meditasyon yapmanızı sağlayacak bir oynarken oynamama. Hiçbirşey yapmadan bölüm geçme örneği…..
Mesela Fable 2 oyunununda satın aldığınız dükkanlardan oyuna girmeseniz de para kazanıp, sonra girdiğinizde direkt oyunu bitirebilecek kazanımları elde edebiliyorsunuz. (Burada karmaşık olan şey şu, bu durumda oyun size hiçbir ödül vermeyip tatmin etmemiş mi oluyor, yoksa oyunu bitirdiğiniz ve hiçbir şey yapmadan tonla paranız olduğu için oynadığınızı ve başardığını düşündürüp mutlu mu ediyor) Karışık değil mi…
The Stanley Parable‘da ise oyuna 5 yıl sonra girerseniz steam başarımı kazanıyorsunuz. Ya da bunu elde etmek için pc saatinizi 5 yıl ileri alabilirsiniz, komik değil mi….
Belki bütün bu bahsettiklerimiz gelecekte çok daha yaygın oyun türlerine dönüşürler, ne dersiniz?
Yazar: My Amazing Party Editör: Platoon